Rahim polipleri, rahim astarı olan endometriumda meydana gelen kitlelerdir. Polipler genellikle ince bir sap ya da kalın bir tabanla rahim astarına tutunur ve rahim içine doğru büyür. Rahim polipleri genellikle kanserleşmez ancak adet düzensizliklerine ya da kısırlığa yol açabilmektedir. Rahim polipleri endometrial dokunun aşırı büyümesiyle ortaya çıkar. Bu nedenle endometrial polip olarak da bilinmektedir.
Polipler oval ya da küre şeklinde olabilmektedir. Poliplerin boyutları da değişkenlik gösterir. Susam büyüklüğünde polipler olabildiği gibi aynı zamanda golf topu büyüklüğünde kitleler de görülebilmektedir. Rahimde aynı anda birden çok polip oluşumu da meydana gelebilir. Bazı kadınlarda hiç belirti görülmez hatta tedaviye bile ihtiyaç duyulmamaktadır. Ancak kısırlık ya da adet düzensizlikleri gibi durumlarda tedavi gerekebilmektedir.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Rahim poliplerinin tam olarak neden oluştuğu hala bilinmemektedir. Genellikle hormon seviyelerinde meydana gelen değişimlerin neden olduğu düşünülmektedir. Kadınlarda her ay östrojen seviyeleri yükselerek rahim astarının kalınlaşmasını sağlar. Bu durum hamileliğe hazırlık olarak değerlendirilir. Hamilelik gerçekleşmediği zaman östrojen seviyesi düşer, kalınlaşan doku parçalanarak adet kanı ile birlikte vücuttan dışarı atılır.
Polipler rahim astarının aşırı kalınlaştığı durumlarda meydana gelir. Bazı faktörler kişilerin rahim poliplerine daha yatkın olmasına neden olur. Risk faktörlerinden bir tanesi yaştır. 40 ile 50 yaş aralığındaki kadınlarda poliplere daha sık rastlanır. 20 yaşından küçüklerde ise polip görülme oranı oldukça azdır. Bunun dışında obezite, yüksek tansiyon ve meme kanseri tedavisinde kullanılan tamoxifen, rahimde poliplerin oluşmasına neden olabilmektedir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Poliplerin hiç belirti yapmadığı kişilerde genellikle kitlenin durumu takip edilebilir. Ancak poliplerin uygun bir zamanda alınması tıbben daha sağlıklıdır. Çok çok nadir de olsa poliplerin yüzeyinde kötü hücreler gelişebilmektedir. Menopoz olmuş kişilerde ya da rahim kanseri riski bulunan kişilerde tedavi edilmesi gerekmektedir. Hormon seviyelerinin kontrol edilmesi için progestin ya da gonadotropin salgılatıcı hormon agonistler kullanılabilmektedir.
Bu şekilde polipler küçülür ve aşırı kanamalı adet görme gibi belirtiler hafifler. İlaç kullanımı sona erdiğinde ise görülen belirtiler genellikle geri gelir. En etkili tedavi yöntemi ameliyattır. Polipler histeroskopi ya da kürtaj ile vajinadan dışarı alınabilmektedir. Poliplerde kanser hücrelerinin bulunması durumunda ise histerektomi ile tüm rahmin alınması gerekebilir.
Her hamileliğin hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından takip edilmesi gerekmektedir. Sağlık riskinin bulunduğu durumlarda takip daha sıkı ve detaylı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Çoğul gebelikte, tekil gebelikte olduğu gibi yüksek tansiyon, hamilelik şekeri preeklampsi, erken doğum ve diğer riskler bulunmaktadır. Çoğul gebeliklerde bu rahatsızlıkların görülme riski daha yüksektir.
Anne adayının genetik yatkınlığı, hamilelikten önce bulunan kronik bir rahatsızlığı ya da hamilelik şekeri gibi hamilelik sürecinde ortaya çıkan bir rahatsızlık gebeliğin riskli olarak değerlendirilmesine neden olabilmektedir.
Vajinal doğumlarda genellikle 24 saat sonra, sezeryan doğumdan sonra ise yaklaşık 48 saat sonra anne ve bebek taburcu edilmektedir. Ancak hem annenin hem de bebeğin genel sağlık durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilmektedir.
Kadın ya da erkek üreme sistemini etkileyen çeşitli rahatsızlıklar, çevresel faktörler ve sigara ya da alkol tüketimi gibi bazı gündelik alışkanlıklar kısırlığa yol açabilmektedir.
Yumurta üretimi düzensiz veya nadir olan ya da hiç yumurta üretimi olmayan kadınlarda yumurta hücresinin üretilmesi için yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan hormonların kullanılmasıdır.