Yumurtalıklar kadın üreme sisteminin bir parçasıdır ve rahmin her iki tarafında yer alırlar. Yumurtalıklar yumurta üretimi ile beraber östrojen ve progesteron üretimini de sağlamaktadır. Bazen yumurtalıklardan birinde içi sıvı dolu keseler oluşabilmektedir. Buna kist adı verilir. Birçok kadının hayatının bir bölümünde en az bir kez kist oluşur. Ancak çoğu durumda bu kistler ağrısızdır ve herhangi bir belirtiye neden olmaz.
Kistlerin büyük bir kısmı birkaç ay içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar. Kistler özellikle yırtıldığında ciddi belirtilere neden olabilmektedir. Riskleri minimuma indirmek için düzenli olarak pelvik muayene yaptırmak ve belirtileri tanımak gerekmektedir. Yumurtalık kistine işaret edebilecek bir ya da birkaç belirtinin görülmesi durumunda vakit kaybetmeden uzman hekime başvurulması gerekir.
Yumurtalık Kistleri Belirtileri Nelerdir?
Yumurtalık kistleri çok nadiren belirtilere neden olur. Önemli bir kısmı ise hiç belirti göstermeden ve tedaviye ihtiyaç duymadan birkaç ay içerisinde ortadan kalkar. Birçok kadın yumurtalık kisti olduğunu fark etmeden kist kendiliğinden ortadan kalkmaktadır. Ancak bazı durumlarda ise ciddi belirtilere yol açmaktadır. Bunların başında kasık bölgesinde ağrı gelir.
Karnın alt kısmında keskin bir ağrı görülmektedir. Ağrı özellikle kistin oluştuğu yumurtalığın tarafında yoğunlaşır. Ayrıca karın bölgesinde doluluk ve şişlik hissine de yol açmaktadır. Bazı kadınlarda ağrılı cinsel ilişki, göğüslerde hassasiyet, mide bulantısı, kusma, bel veya basen bölgesinde ağrı da görülebilmektedir. Kistin delinmesi ya da yırtılması durumunda ise kasık ve kistin bulunduğu tarafta keskin acı, ateş, baş dönmesi, baygınlık ya da hızlı hızlı nefes alıp verme gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Tedavi Yöntemleri
Kistlerin önemli bir kısmında tedaviye gerek duyulmamaktadır. Ancak belirtilere neden olan kistler tedavi edilebilmektedir. Bununla beraber kistin bulunduğu yer, sayısı ve büyüklüğüne göre farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Tekrarlayan yumurtalık kistleri olan kişilerde doğum kontrol hapları yeni kistlerin oluşmasını engeller. Doğum kontrol hapının sağladığı bir diğer önemli avantaj ise yumurtalık kanseri riskini düşürmesidir.
Menopoz olmuş kişilerde yumurtalık kanseri riski daha yüksek olmaktadır. Kistin bazı durumlarda cerrahi müdahale ile alınması gerekmektedir. Göbek deliği çevresine açılan küçük bir kesiden yerleştirilen ameliyat ekipmanları ile kist alınabilmektedir. Kistin büyük olduğu durumlarda ise laparotomi ile kist vücuttan alınır. Sonrasında ise hemen biyopsi yapılarak kanser olup olmadığı kontrol edilir.
Her hamileliğin hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından takip edilmesi gerekmektedir. Sağlık riskinin bulunduğu durumlarda takip daha sıkı ve detaylı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Çoğul gebelikte, tekil gebelikte olduğu gibi yüksek tansiyon, hamilelik şekeri preeklampsi, erken doğum ve diğer riskler bulunmaktadır. Çoğul gebeliklerde bu rahatsızlıkların görülme riski daha yüksektir.
Anne adayının genetik yatkınlığı, hamilelikten önce bulunan kronik bir rahatsızlığı ya da hamilelik şekeri gibi hamilelik sürecinde ortaya çıkan bir rahatsızlık gebeliğin riskli olarak değerlendirilmesine neden olabilmektedir.
Vajinal doğumlarda genellikle 24 saat sonra, sezeryan doğumdan sonra ise yaklaşık 48 saat sonra anne ve bebek taburcu edilmektedir. Ancak hem annenin hem de bebeğin genel sağlık durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilmektedir.
Kadın ya da erkek üreme sistemini etkileyen çeşitli rahatsızlıklar, çevresel faktörler ve sigara ya da alkol tüketimi gibi bazı gündelik alışkanlıklar kısırlığa yol açabilmektedir.
Yumurta üretimi düzensiz veya nadir olan ya da hiç yumurta üretimi olmayan kadınlarda yumurta hücresinin üretilmesi için yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan hormonların kullanılmasıdır.