Tubal ligasyon ya da bilinen adıyla tüplerin bağlanması en etkili doğum kontrol yöntemlerinden birisidir. Yumurtanın yumurtalıktan rahme fallop tüplerinden geçişini engellemek için tüpler ameliyatla bağlanır. Bu şekilde doğal gebeliğin oluşması engellenir. Sonradan hamilelik isteyen kişiler için tubal reanastamoz işlemi gerçekleştirilebilmektedir.
Kişinin yaşı, tüplerin bağlanmasında uygulanan ameliyat tekniği, kişinin genel sağlık durumu, yumurtalıkların, rahmin ve fallop tüplerini sağlığı bu operasyonun başarısı için önemlidir. Fallop tüplerinin küçük bir kısmının çıkarılmış olması ya da halka veya klipsle kapatılmış olması tubal reanastomoz başarısını arttırmaktadır. Tubal reanastomoz sonrası hamilelik şansı genç hastalarda daha yüksektir ve genellikle ilk 1 yılda olur .
Tubal Reanastomoz Nasıl Yapılır?
Tubal reanastomoz işlemi genel anestezi ile laparoskopik olarak yapılabilmektedir. Ameliyatta ilk olarak alt karın bölgesine açılan bir kesiden kamera yerleştirilerek tüplerin durumu kontrol edilir. Eğer tüplerin başarılı bir şekilde bağlanması söz konusu ise açılan diğer kesilerden ameliyat ekipmanları yerleştirilerek tüpleri bağlamakta kullanılan halkalar ya da klipsler alınır.
Tüplerin çok küçük dikişler ile yeniden rahme tutturularak bağlantı sağlanır. Tubal reanastomoz ameliyatı genellikle 2 - 3 saat kadar sürmektedir. Ameliyat laparoskopik olarak gerçekleştirildiği için bazı hastalar aynı gün bazıları ise ertesi gün taburcu olabilmektedir. Bu noktada hastaların genel sağlık durumları göz önünde bulundurulmaktadır.
Ameliyat Sonrası Süreç
Tubal reanastomoz ameliyatı büyük bir ameliyattır ve iyileşme süreci de uygulanan tekniğe göre değişiklik gösterir. Laparopkopik olarak yapılan operasyonların iyileşme süreci daha kısa olmaktadır. Hastaların gündelik hayata dönmeleri iki haftayı bulabilmektedir.
Tubal reanastomoz ameliyatı sonrasında çiftlerin başka bir kısırlık sorunu olmaması durumunda hamilelik şansı oldukça yüksektir. Ancak herkes için hamilelik garanti değildir. Tubal reanastomoz ameliyatlarında yaş önemli bir faktördür ve yaş ilerledikçe gebelik şansı düşmektedir. Tubal reanastomoz sonrasındaki ilk yılda hamilelik görülme oranı %40 ile %85 arasında değişiklik göstermektedir.
Yaş faktörünün dışında daha önce uygulanan tubal ligasyon tekniği, fallop tüplerinin kalan uzunluğu, pelvik bölgede bulunan yara doku miktarı hamilelik başarısını etkileyen önemli faktörlerden bir tanesidir. Ameliyatın başarılı olduğunu anlamak için ameliyattan 3 – 4 ay sonra histerosalpingografi yapılır. Bu şekilde tüplerin açık ve doğru bir şekilde işlevini yerine getirdiğinden emin olunur.
Her hamileliğin hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından takip edilmesi gerekmektedir. Sağlık riskinin bulunduğu durumlarda takip daha sıkı ve detaylı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Çoğul gebelikte, tekil gebelikte olduğu gibi yüksek tansiyon, hamilelik şekeri preeklampsi, erken doğum ve diğer riskler bulunmaktadır. Çoğul gebeliklerde bu rahatsızlıkların görülme riski daha yüksektir.
Anne adayının genetik yatkınlığı, hamilelikten önce bulunan kronik bir rahatsızlığı ya da hamilelik şekeri gibi hamilelik sürecinde ortaya çıkan bir rahatsızlık gebeliğin riskli olarak değerlendirilmesine neden olabilmektedir.
Vajinal doğumlarda genellikle 24 saat sonra, sezeryan doğumdan sonra ise yaklaşık 48 saat sonra anne ve bebek taburcu edilmektedir. Ancak hem annenin hem de bebeğin genel sağlık durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilmektedir.
Kadın ya da erkek üreme sistemini etkileyen çeşitli rahatsızlıklar, çevresel faktörler ve sigara ya da alkol tüketimi gibi bazı gündelik alışkanlıklar kısırlığa yol açabilmektedir.
Yumurta üretimi düzensiz veya nadir olan ya da hiç yumurta üretimi olmayan kadınlarda yumurta hücresinin üretilmesi için yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan hormonların kullanılmasıdır.