Vajinal enfeksiyonlar, vajinada normalde bulunan mantar ve bakteriler popülasyonundaki değişimler sonucu ortaya çıkar. Enfeksiyon, bakteri, mantar ya da virüs kaynaklı olabilmektedir. Sabunlardaki, deodorantlardaki kimyasallar, hatta kıyafet bile rahatsız edici olabilmektedir. Vajinal enfeksiyon ile beraber vajinal bölgede rahatsız edici his oluşur. Ayrıca normalden daha farklı bir koku ortaya çıkar.
En yaygın görülen türleri arasında bakteriyel vajinozis, kandida ya da bilinen adıyla mantar enfeksiyonu, cinsel yolla bulaşan klamidya, gonore ve trikomoniyaz ile herpes simplex virüs ya da insan papillom virüsü gibi virüslerin neden olduğu viral vajinitler yer alır. Bu enfeksiyonların bazılarının tedavi edilmemesi durumunda üreme sistemi üzerinde kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Ayrıca bazıları diğer sağlık problemlerine de yol açabilmektedir.
Nasıl Tedavi Edilir?
Vajinal enfeksiyon tedavisinde en önemli nokta doğru teşhis edilmesidir. Hangi belirtinin olduğu ve bu belirtinin ne zaman görülmeye başlandığına dikkat etmek gerekir. Vajinal akıntı olması durumunda rengi, kokusu, dokusu ve miktarı gibi bilgileri uzman hekime vermek gerekmektedir. Muayeneye gitmeden 24 - 48 saat öncesinden cinsel perhiz yapılması tavsiye edilmektedir.
Bununla beraber varsa kullandığınız ilaçları da belirtmeniz gerekir. Tedavi yöntemleri enfeksiyona neden olan duruma göre değişiklik göstermektedir. Ağızdan alınan ilaçlar ya da merhemler tedavilerde sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca hassas ciltlerde rahatsızlığa neden olabilecek deterjan gibi kimyasallarında değiştirilmesi ya da kullanılmaması gerekebilmektedir. Belirtilerin hafiflemesi için bazı durumlarda östrojen içeren ilaçlar kullanılabilmektedir.
Vajinal Enfeksiyonlar Önlenebilir mi?
Vajinal enfeksiyonlardan kaçınmak ya da oluşma riskini azaltmak mümkündür. Vajinal bölgenin temiz ve kuru tutulması önemlidir. Vajinal spreylerin ya da aşırı parfümlü sabunların kullanılması enfeksiyona yol açabilmektedir. Vajinal duşlar irritasyona, enfeksiyon belirtilerinin gizlenmesine ya da enfeksiyonun daha fazla yayılmasına yol açabilmektedir.
Ayrıca vajinada doğal olarak bulunan mantar ve bakterilerin de temizlenmesine neden olur. Hava almayan, naylon ve dar kıyafetler giymek mantar enfeksiyonu riskini artırmaktadır. İçerisinde aktif kültür bulunan yoğurtların tüketilmesi enfeksiyonların daha nadir görülmesini sağlar. Ayrıca cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunmak için cinsel ilişki sırasında mutlaka prezervatif kullanımı gerekmektedir.
Her hamileliğin hem anne hem de bebeğin sağlığı açısından takip edilmesi gerekmektedir. Sağlık riskinin bulunduğu durumlarda takip daha sıkı ve detaylı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
Çoğul gebelikte, tekil gebelikte olduğu gibi yüksek tansiyon, hamilelik şekeri preeklampsi, erken doğum ve diğer riskler bulunmaktadır. Çoğul gebeliklerde bu rahatsızlıkların görülme riski daha yüksektir.
Anne adayının genetik yatkınlığı, hamilelikten önce bulunan kronik bir rahatsızlığı ya da hamilelik şekeri gibi hamilelik sürecinde ortaya çıkan bir rahatsızlık gebeliğin riskli olarak değerlendirilmesine neden olabilmektedir.
Vajinal doğumlarda genellikle 24 saat sonra, sezeryan doğumdan sonra ise yaklaşık 48 saat sonra anne ve bebek taburcu edilmektedir. Ancak hem annenin hem de bebeğin genel sağlık durumuna göre bu süre değişiklik gösterebilmektedir.
Kadın ya da erkek üreme sistemini etkileyen çeşitli rahatsızlıklar, çevresel faktörler ve sigara ya da alkol tüketimi gibi bazı gündelik alışkanlıklar kısırlığa yol açabilmektedir.
Yumurta üretimi düzensiz veya nadir olan ya da hiç yumurta üretimi olmayan kadınlarda yumurta hücresinin üretilmesi için yumurtalıkların uyarılmasını sağlayan hormonların kullanılmasıdır.